Back to Insights

İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz Taslağı Yayımlandı

Rekabet Kurumu tarafından kamuoyu görüşüne sunulmak üzere yayımlanan Kılavuz taslağı, rekabeti engelleyen eylemlerin tespitini ve denetimini amaçlamaktadır. Kılavuzda, iş gücü piyasalarına etkileri bakımından ücret tespiti, çalışan ayartmama anlaşmaları, bilgi değişimi gibi ihlallerin yanı sıra yan sınırlamalar, muafiyet ilkeleri ve hakim durumun kötüye kullanılması gibi önemli konular ele alınmaktadır.

26.09.2024

İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz Taslağı Yayımlandı

Rekabet Kurumu (“Kurum”) 16.09.2024 tarihinde internet sitesinde yayımladığı duyuru ile İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz (“Kılavuz”) taslağını yayımladığını duyurmuştur.[1] Kılavuz’un amacı, mal ve hizmet piyasalarını etkileyecek şekilde rekabetin engellenmesine, bozulmasına veya kısıtlanmasına sebep olan eylemlerin tespiti ve denetlenmesi ile bu eylemlerin iş gücü piyasalarına etkilerinin değerlendirilmesi bakımından temel ilkeleri ortaya koymaktır.

Kılavuz’a Göre Rekabetin Kısıtlanmasına Yol Açan Dinamikler

Kılavuz’da, diğer piyasalarda olduğu gibi iş gücü piyasasında da teşebbüslerin çalışanları tutmak veya birbirlerinin çalışanlarını istihdam etmek için rekabet halinde olduğu vurgusuyla, piyasada oluşabilecek rekabet hukuku ihlalleri mercek altına alınmıştır.

Pazarda genellikle arz tarafında çalışanların sayısının fazla, talep tarafındaki işverenlerin sayısının ise sınırlı olması, ayrıca çalışan örgütlülüğünün zayıf olması nedeniyle, işverenlerin kendi aralarında çalışanlar aleyhine rekabeti kısıtlayıcı anlaşma yapma eğilimlerinin arttığı belirtilmektedir. Ayrıca tarafların pazarlık güçleri kıyaslandığında, işveren lehine ciddi bir dengesizlik olduğu ve çalışan hareketliliği, ücret ve diğer çalışma koşullarına yönelik rekabeti sınırlayıcı davranışların bu dengesizliği ciddi boyutta derinleştirdiği tespitleri dikkat çekmektedir. İş gücü piyasasının yapısından kaynaklanan sorunların yanı sıra, çalışanların düşük ücretlerle ve dezavantajlı çalışma koşullarıyla başka iş olanaklarına yönelmesinin ve kendilerini geliştirme isteklerinin azalmasının emeği olumsuz etkilediği, buna maruz kalan çalışanların iş gücünün dışına çıktığı ve bu nedenle piyasada emeğin etkinsiz dağılımına sebep olunduğu vurgulanmıştır.

Kılavuz’da Yer Verilen Rekabet İhlalleri

İş gücü piyasasına ilişkin rekabet ihlalleri Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“Kanun”) ilgili hükümleri kapsamında ayrı ayrı değerlendirilmiştir.

Ücret Tespiti ve Çalışan Ayartmama Anlaşmaları: İş gücü için rekabet halinde olan teşebbüsler arasındaki çalışanların ücret ve diğer çalışma koşullarının tespit edilmesi amacını taşıyan ve bu etkiyi doğuran anlaşma ve uyumlu eylemler ile teşebbüs birliklerinin bu yöndeki karar ve eylemlerinin, Kanun’un 4. maddesinin ihlali olarak değerlendirildiği belirtilmiştir.

Bir işveren bünyesinde geçmişte çalışmış olanların diğer işverenler tarafından istihdam edilmesinden kaçınılmasına yönelik anlaşmalar olan çalışan ayartmama anlaşmaları, ücret tespiti anlaşmaları ve işverenler arasında bilgi değişimi gibi hususlar da ihlal olarak değerlendirilmiştir.

Ücret tespiti anlaşması, teşebbüslerin çalışanlarının ücretleri, zam oranları, çalışma süreleri, yan hakları, tazminatları, fiziki çalışma şartları, izin hakları, rekabet etmeme yükümlülükleri gibi çalışma koşullarını birlikte belirledikleri anlaşmalar olarak tanımlanmıştır.

Çalışan ayartmama anlaşmalarına ise, bir teşebbüsün bir başka teşebbüsün mevcut veya eski çalışanlarına iş teklif etmemesi veya bu çalışanları işe almaması amacıyla yapılan doğrudan veya dolaylı anlaşmalar olarak yer verilmiştir.

Her iki anlaşma türünde üçüncü bir tarafın anlaşmaya aracılık etmesi veya anlaşmanın yapılmasını kolaylaştırması durumunda, üçüncü tarafın bu eylemlerinin de ihlal olarak kabul edilebileceğine işaret edilmiştir.

İşverenler Arasında Bilgi Değişimi: Kılavuz’da bilgi değişimi konusunda bilginin, iş gücü ile doğrudan ya da dolaylı ilgisi bulunan her türlü veriyi, bilgi değişiminin ise söz konusu veri tiplerinin teşebbüsler arasında değişimini ifade ettiği açıklanmaktadır. Bilgi değişimi konusunda Yatay İşbirliği Anlaşmaları Hakkında Kılavuz referans gösterilerek, çalışanların çalışma koşullarıyla ilgili her türlü bilginin rekabete duyarlı bilgi olarak kabul edilebileceği belirtilmiştir. Dikkat çeken önemli bir husus, yalnızca iş gücü pazarında rakip olan teşebbüslerin değil, bağımsız pazar araştırma kuruluşları, özel istihdam büroları gibi üçüncü kişi teşebbüslerin de bilgi değişiminin rekabet karşıtı etki doğurması ihtimalini göz önünde bulundurması gerektiğidir.

Yan Sınırlamalar

Kılavuz’da değinilen bir diğer konu da yan sınırlamalardır. Bir anlaşmanın esasını oluşturmamakla birlikte, anlaşma ile ulaşılmak istenen hedeflere ulaşılması için gerekli ve bu hedeflerle doğrudan ilgili olan, ancak rekabeti engelleme, bozma ya da sınırlama amacı veya etkisi olmayan kısıtlamalar yan sınırlama olarak nitelendirilmektedir. Teşebbüsler arasında yapılan, amacı ya da etkisi itibarıyla rekabete aykırı olmayan anlaşmalardaki iş gücüne yönelik kısıtlamaların yan sınırlama olup olmadığı değerlendirilirken, söz konusu kısıtlamaların asıl anlaşmayla doğrudan ilgili, gerekli ve orantılı olup olmadığı önem arz etmektedir.

Kanun’un Diğer Maddelerine İlişkin Değerlendirmeler

Muafiyet: Kılavuz’da işverenler arasındaki anlaşma, uyumlu eylem veya teşebbüs birliği kararlarının değerlendirilmesinde genel olarak Muafiyetin Genel Esaslarına İlişkin Kılavuz’da yer verilen ilkelerin esas alınacağı ve ücret tespiti ve çalışan ayartmama anlaşmaları ile rekabeti kısıtlama amacıyla gerçekleştirilen bilgi değişimlerinin muafiyetten yararlanamayacağı belirtilmiştir.

Hakim Durumun Kötüye Kullanılması: Bu bağlamda, Hakim Durumdaki Teşebbüslerin Dışlayıcı Davranışlarına İlişkin Kılavuz referans gösterilerek, teşebbüsün hem ilgili ürün veya hizmet pazarında hem de ilgili iş gücü pazarında hakim durumda olup olmadığının inceleneceği belirtilmiştir.

Birleşme veya Devralmalar: Bu tür işlemlerin iş gücü pazarında rekabetin önemli ölçüde azalmasına yol açıp açmadığının tespitinde ise, işlem taraflarının istihdam ettiği çalışanların niteliklerinin birbirine yakınlığı, işlemin ilgili iş gücü pazarında faaliyet gösteren rakipler arasındaki iş birliği olanaklarını arttırması, işlemin öldürücü devralma niteliği taşıması gibi kriterlerin dikkate alınacağı belirtilmiştir.

Kılavuz hakkında görüş, öneri ve değerlendirmeler, ilgili duyuruda yer alan görüş formu doldurularak isgucu@rekabet.gov.tr e-posta adresine gönderilmek suretiyle 27.09.2024 tarihine kadar Kurum’a iletilebilecektir.



[1] Duyuru metnine buradan ulaşabilirsiniz.