Back to Insights

Marina İşletmeciliğinde Sürdürülebilirlik Perspektifi

Bu makalemizde, Türkiye'deki marina işletmeleri için ESG ilkelerinin önemini inceliyor; bu ilkelerin sürdürülebilirlik, finansal performans ve rekabet avantajı sağlamadaki rolünü vurgularken çevresel sorumlulukların önemi ile küresel sürdürülebilirlik trendleri üzerindeki etkilerine de değiniyoruz.

23.09.2024

Marina İşletmeciliğinde Sürdürülebilirlik Perspektifi

Giriş

Günümüzde marinalar, bulundukları bölgeleri hem mimari estetik açısından zenginleştiren hem de ekonomik olarak kalkındıran yaşam alanları olarak işlev görmektedir. Doğru yönetildiklerinde ve uygun şekilde konumlandıklarında, marinalar biyoçeşitliliği destekleyen ve kıyıları canlandıran işletmelerdir. Ülkemizin yarımada olmasının sağladığı kıyı çeşitliliği ve zenginliği, Avrupa genelinde bir avantaj olarak öne çıkmaktadır. Bu avantajı etkili bir şekilde kullanmak için kıyı şeritlerinde yaşanabilir ve sürdürülebilir işletmecilik uygulamaları, marina işletmecilerinin benimsemesi gereken politikaların başında gelmelidir. Marina yönetiminde, ekonomik kazanımların ötesine geçilerek çevresel ve sosyal etkileri kapsayan bir sorumluluk anlayışıyla ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişimsel) ilkelerinin benimsenmesi, bütünsel bir yönetim yaklaşımıyla işletmenin gelecekteki başarısını ve sürdürülebilirliğini güvence altına alacaktır.

Kurumsal Sürdürülebilirlik için Temel İlkeler

Günümüzde işletmelerin sadece finansal performanslarına odaklanmaları, uzun vadeli başarı ve sürdürülebilirlik için yeterli değildir. Özellikle işin doğası gereği deniz çevresinin kalitesi ile doğrudan bağlantılı olan marina işletmelerinin başarısı ve sürdürülebilirliği açısından ESG kriterlerinin önemi büyüktür. Bu kriterler, bir işletmenin çevresel etkilerini, sosyal sorumluluğunu ve etik yönetişim anlayışını dikkate alarak uzun vadeli değer yaratma potansiyelini artırmakta ve yatırımcıların ve müşterilerin tercihlerini etkilemektedir.

1.  Çevresel Faktörler ve Uygulamalar

ESG'nin çevresel boyutu, bir işletmenin doğal kaynak kullanımı, enerji verimliliği, atık yönetimi ve karbon ayak izi gibi çevresel etkilerini kapsamaktadır. İşletmeler, çevresel etkilerini optimize etmek için marinalarında rüzgar ve güneş enerjisi kullanımı, biyolojik olarak çevreye uyumlu bakım ve yapı materyallerinin tercih edilmesi, su tasarrufu teşvikine yönelik uygulamalar ve atık sızıntılarının önlenmesi için önlemleri artırabilirler. Bu tür stratejiler hem çevreye hem de uzun vadede finansal performansa katkı sağlar.

Marina işletmeleri, çevre yönetim uygulamalarıyla deniz ekosistemindeki biyolojik ve kimyasal atıkları kontrol altına alarak operasyonel maliyetlerini düşürmekte ve pazarlamada rekabet avantajı elde etmektedir. Türkiye'deki marinalar, çevresel performanslarını artırmak için Mavi Bayrak, Altın Çıpa ve Mavi Yıldız gibi uluslararası sertifikaların yanı sıra ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve ICOMIA Temiz Marina Uygulaması gibi belgelendirme süreçlerine de önem vermektedir. Bu sertifikalar ve belgeler, marinaların çevresel etkilerini azaltma çabalarını desteklerken kalite standartlarını da belirlemektedir.

Aynı zamanda, Yeşil Liman Sertifikası almak isteyen marina işletmeleri, ilgili yönetmelik[1] kapsamında belirlenen kriterlere uygun surette başvuru yaparak Bakanlıktan alacakları belge ile itibarlarını artırabilirler. Bu süreç, mevzuatta belirtilen kriterlere uyum sağlayarak kalite standartlarını paydaşlarına şeffaf bir şekilde sunmalarına olanak tanır.

Bunun yanı sıra, kirliliği kaynağında kontrol etmek ve önleyici önlemler almak hem etkili hem de maliyet açısından verimli bir çözüm sunar. Bu bağlamda, yeni marina alanlarının belirlenmesi ve mevcut liman işletmelerinin faaliyetleri ile ilgili olarak, devlet otoritelerinin çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik ilkelerini gözetmek suretiyle düzenleyici tedbirleri artırması gerekmektedir. Zira yat turizminin temel dayanağı, faaliyetlerin yürütüldüğü deniz çevresinin korunmuş kalitesidir. Bu nedenle, marina sayılarının ve kapasitelerinin, yer alacakları coğrafi bölgelerin çevresel değerlerini koruyacak şekilde belirlenmesi de önemlidir.

2.  Sosyal Sorumluluk ve Toplumsal Katkı

Marina işletmeciliğinde ESG’nin sosyal boyutu, işletmelerin yerel ve bölgesel topluluklarla etkileşimini ve tüm paydaşlarla olan iletişimini kapsamaktadır. İşletmeler, çalışanlarının refahını artırmak, toplumlarına katkıda bulunmak ve adil bir çalışma ortamı sağlamak için çeşitli sosyal sorumluluk programları geliştirebilirler. Örneğin, yerel topluluklarla kıyı temizleme etkinlikleri düzenlemek veya kâr amacı gütmeyen kuruluşlarla iş birliği yapmak yaygın uygulamalardandır. Bu tür uygulamalar, çalışan bağlılığını ve iş faaliyetlerinin kalite standartlarını artırmanın yanı sıra, marina işletmelerinin itibarını güçlendirir.

3.  Yönetişim İlkeleri ve Şeffaflık

Marina işletmelerinde ESG etkilerinin yönetişim boyutunda; çalışan hakları, işçi sağlığı ve güvenliği, işletmenin yönetim yapısı, kurumsal etik, hesap verebilirlik ve hissedar/paydaş ilişkileri gibi konular ele alınmalıdır. İyi bir yönetişim, yönetimin karar alma süreçlerini şeffaf ve adil bir şekilde yürütmesini sağlar. Marina bünyesinde ve diğer alanlarda benimsenecek uygun politika ve prosedürler, etkili ve sürdürülebilir bir kurumsal yapıyı güvence altına alır. Ayrıca, marina işletmelerinin belli aralıklarla sürdürülebilirlik raporları hazırlamaları, çevresel performanslarını etkili bir şekilde yönetmelerine ve paydaşlarıyla şeffaf bir iletişim kurmalarına olanak tanır. Bu uygulamalar, sosyal faktörlerde olduğu gibi itibarı artırır ve paydaşların ilgisini olumlu yönde etkiler.

Marina işletmeleri, etik değerlere uygun bir yönetim yapısı benimseyerek şeffaf bir iletişim politikası izlemelidir. İşletme bünyesinde vasıflı personel ve verimli organizasyon yapıları oluşturulmalıdır. Bu amaçla çalışanlara sektör spesifik eğitimler verilmesi ve detaylı politika ve prosedürlerin oluşturulması yararlı olacaktır. İşletme kurucuları, uzun vadeli sürdürülebilirlik için uyumlu bir kurumsal kültürü teşvik etmelidir. Bu, işletmelerin paydaşlarıyla güvenilir bir ilişki kurmalarını ve uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarını sağlar.

ESG Kapsamında Küresel Hukuka Uyum Dinamikleri ve Trendleri

Morgan Stanley Capital International tarafından yayımlanan raporda belirtildiği gibi, işletmelerin ESG açısından 2024 yılında dikkat etmesi gereken konular arasında uluslararası mevzuatın etkilerine uyum, tedarik ve organizasyon zincirinde özen yükümlülükleri, doğaya ve iklim krizini önlemeye yönelik yatırımlar ve sürdürülebilirlik yükümlülüklerinin yönetimine yapay zekanın entegre edilmesi gibi konular yer almaktadır.[2]

Uluslararası standartlarla çalışma yükümlülüğü olan marina işletmelerinin tabi olduğu hukuksal çerçeve ve çevresel etkiler dikkate alındığında, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin önemini vurgulamak gerekir.[3] Bu bağlamda, 7 numaralı hedef olan “herkes için uygun fiyatlı, güvenilir, sürdürülebilir ve modern enerjiye erişimin sağlanması” için marina işletmecilerinin gerçekleştirebileceği uygulamalar ve katkılar önem arz etmektedir. İklim değişikliği ile mücadele, okyanusların, denizlerin ve su kaynaklarının korunması ile karasal ekosistemlerin korunması ve sürdürülebilir ekosistemlerin desteklenmesi hedeflerine yönelik faaliyetler, marina işletmelerinin müşteri, yatırımcı ve paydaşlar nezdinde değer kazanmalarına yardımcı olacaktır. Bu hedeflerin benimsenmesi, çevreye olan sorumluluğun yerine getirilmesinin yanı sıra, marina işletmesinin sürdürülebilir ve uzun vadeli değer sahibi bir işletme olmasına katkı sağlayacaktır.

Uluslararası direktifler ve standartlar açısından, öncelikle Paris İklim Anlaşması dikkat çekmektedir. Bu anlaşma, iklim değişikliği ile mücadele ve sera gazı emisyonlarının azaltılması konularında yasal olarak bağlayıcı bir uluslararası anlaşmadır. Marina işletmeleri, sera gazı emisyonlarını ve iklim değişikliği ile mücadele kapsamında duyarlı bir şekilde organizasyonlarını şekillendirerek, kısa vadede maliyetler açısından zorluklarla karşılaşsalar da uzun vadede işletme sürdürülebilirliği ve çevresel uyum açısından en doğru yaklaşımı benimsemiş olacaktır.

Ayrıca, 2024 yılında yürürlüğe giren Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması Direktifi (“CSRD”) de göz önünde bulundurulmalıdır.[4] Bilindiği üzere, Türkiye menşeli şirketler dahil, Avrupa Birliği (“AB”) dışında yer alan şirketler, AB sınırları içerisinde bir iştirake veya alt kuruluşa sahip olması ve yıllık olarak kayda değer ölçüde faaliyet göstermeleri halinde bu direktife uyum sağlamalıdır. Kriterleri kısaca özetlemek gerekirse, AB dışındaki bir şirket, iki yıl üst üste AB sınırları içinde 150 milyon Avro'dan fazla gelir elde ediyorsa ve AB'de bir iştiraki veya 40 milyon Avro'dan fazla gelir elde eden bir şubesi bulunuyorsa, bu iştirak veya şube, tüm ana şirket grubu için CSRD kurallarına uygun olarak sürdürülebilirlik raporlamasını yapmalıdır[5]. Bu kapsamda, CRSD ile değerlendirilmesi gereken ve şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişimsel konularda neleri raporlamaları gerektiği konusunda rehberlik sağlayan Avrupa Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları[6] da sürdürülebilirlik raporlaması açısından dikkate alınmalıdır.

Uyum dinamikleri açısından dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus, ulusal mevzuatta düzenlenen koşullar ve yükümlülüklerdir. Örneğin Limanlar Yönetmeliği’nin “Çevrenin Korunması ve Çevre Kirliliğinin Önlenmesinde Uyulacak Kurallar” başlıklı 23. Maddesinde yer verilen yükümlülüklere uyum sağlanmalıdır.

Sonuç
Türkiye'deki marina işletmeleri, ESG prensiplerini benimseyerek çevresel, sosyal ve yönetişim alanlarında sürdürülebilirliklerini güçlendirmektedir. Bu adımlar hem finansal performansı artırmak hem de deniz turizminin uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlamak açısından büyük önem taşımaktadır. İşletmeler, sürdürülebilirlik odaklı bir yönetim anlayışını benimseyerek yalnızca çevresel ve sosyal sorumluluklarını yerine getirmekle kalmaz, aynı zamanda deniz ekosisteminin korunmasına da katkıda bulunur. Ayrıca, bu yaklaşım topluma ve yatırımcılara değer katarken uzun vadede rekabet avantajı da sağlar. Bu bağlamda, sürdürülebilirlik uygulamalarının marina işletmeciliğinde daha geniş bir etki alanına sahip olması ve iş dünyasında önemli fark yaratan bir faktör olarak öne çıkması beklenmektedir.

Kaynakça

Calado, H., Vergílio, M., Moniz, F., Grimmel, H., Monwar , M., & Papaioannou , E. (2023, Mart 2). The Diverse Legal and Regulatory Framework for Marine Sustainability Policy in the North Atlantic – Horrendograms as Tools to Assist Circumnavigating Through a Sea of Different Maritime Policies. Springer Link: https://link.springer.com/chapter/10.1007/978-3-031-20740-2_7 adresinden alındı

Commission Delegated Regulation (EU) 2023/2772 of 31 July 2023 supplementing Directive 2013/34/EU of the European Parliament and of the Council as regards sustainability reporting standards. (2023, Temmuz 31). EUR-Lex: https://eur-lex.europa.eu/legal-content/en/TXT/?uri=CELEX:32023R2772 adresinden alındı

Department for Environment, Food and Rural Affairs - Draft statutory guidance to the Marine Management Organisation on its contribution to the achievement of sustainable development . (2010, March). assets.publishing.service.gov.uk: https://assets.publishing.service.gov.uk/media/5a74b96440f0b619c8659e98/9780108509032.pdf adresinden alındı

Frequently Asked Questions On The İmplementation Of The EU Corporate Sustainability Reporting Rules. (2024, August 7). European Commission: https://finance.ec.europa.eu/document/download/c4e40e92-8633-4bda-97cf-0af13e70bc3f_en?filename=240807-faqs-corporate-sustainability-reporting_en.pdf adresinden alındı

Güneyli, Y. (2020, Aralık 5). Kıyı Tesislerinin Faaliyetlerinden Kaynaklı Kirlenmeden Doğan Zararların ve Hukuki Sorumluluğun 5312 Sayılı Kanun Çerçevesinde İncelenmesi. Dergipark: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1534499 adresinden alındı

Kıyı Tesislerine Yeşil Liman Sertifikası Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik . (2023, Kasım 18). Resmi Gazete: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/11/20231118-25.htm adresinden alındı

Monaco Smart & Sustainable Marina Rendezvous Highlights Cutting-Edge Innovations in Sustainability. (2023, Ekim 2). Marine Project: https://marine-project.com/monaco-smart-sustainable-marina-rendezvous-highlights-cutting-edge-innovations-in-sustainability/ adresinden alındı

Muslu, A. (2017). Yaşanabilir Kıyı Kentleri İçin Marinaların Yönetim ve Organizasyonunun Önemi. Dergipark: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/409090 adresinden alındı

New approaches to marine management. (2021). World Ocean Review : https://worldoceanreview.com/en/wor-7/marine-management-aspiration-and-reality/new-approaches-to-marine-management/ adresinden alındı

Sustainability and Climate Trends to Watch for 2024. (2023). MSCI: https://www.msci.com/research-and-insights/2024-sustainability-climate-trends-to-watch?2 adresinden alındı

Sustainable Development. (tarih yok). Monaco Marina Management: https://monacomarinamanagement.org/sustainable-development/ adresinden alındı

Taschner, M. (2023, Ekim 31). New CSRD Sustainability Reporting Covering More Companies and More Disclosures. S&P Global: https://www.spglobal.com/marketintelligence/en/news-insights/blog/new-csrd-sustainability-reporting-covering-more-companies-and-more-disclosures?cq_cmp=20792652479&cq_plac=&cq_net=g&cq_pos=&cq_plt=gp&utm_source=google&utm_medium=cpc&utm_campaign=Sustainab adresinden alındı

THE 17 GOALS - Sustainable Development. (tarih yok). United Nations: https://sdgs.un.org/goals adresinden alındı

The Commission adopts the European Sustainability Reporting Standards. (2023, Temmuz 31). European Commission: https://finance.ec.europa.eu/news/commission-adopts-european-sustainability-reporting-standards-2023-07-31_en adresinden alındı

 

 



[1] (Kıyı Tesislerine Yeşil Liman Sertifikası Düzenlenmesi Hakkında Yönetmelik , 2023)

[2] (Sustainability and Climate Trends to Watch for 2024, 2023)

[3] (THE 17 GOALS - Sustainable Development, tarih yok).

[4] (Taschner, 2023)

[5] (Frequently Asked Questions On The İmplementation Of The EU Corporate Sustainability Reporting Rules, 2024)

[6] (The Commission adopts the European Sustainability Reporting Standards, 2023)